Probiyotik Seçme Rehberi
"Bedenimizin Asıl Patronu Bağırsaklar..."
Her yıl dünya genelinde yüzlerce probiyotik kongresi yapılıyor ve bilim insanlarının üzerinde buluştuğu tek nokta : "Bedenimizin asıl patronunu bağırsaklar ve bu patronun da kontrolü mikrobiyotamız" olduğu gerçeği her defasında yeniden anlaşılıyor.Bilim,bilgiyi değiştirince değişen yeni bilgilerin de hayatımızı değiştirmesi kaçınılmaz oluyor.Eskiden bağırsaklarımızın sadece besinlerin sindirilmesinde görev aldığı düşünülürken,gelinen noktada kabızlıktan egzemaya,alerjiden depresyona,ishalden huzursuz bağırsak sendromuna,kanserden obeziteye,otoimmün hastalıklardan karaciğer yağlanmasına kadar birçok hastalığın asıl sorumlusunun mikrobiyotamızda oluşan dengesizliklerin rol olduğu bilimsel olarak ispatlanıyor.
İnsan bedeni yaklaşık 10 tirilyon hücreden oluşurken bağırsaklarımızda 100 trilyon civarı bakterinin olduğu biliniyor.Sizce denge üzerine yaratılmış kainatta bu oranın tesadüf olması düşünülebilir mi?
Probiyotik Nedir ?
Peki nedir bu probiyotikler? Latince "pro" ve "bios" kelimelerinden türetilen probiyotik kelimesi "canlı için" veya "yaşam için" anlamına gelmektedir.Genel tanım olarak ise bağırsak florasını etkileyen ve bağışıklık sisteminin yararlı etkilerini tetikleyen,insanlar ve hayvanlar tarafından tüketilebilen canlı mikroorganizmalar" olarak tanımlanabilir
Şunu önemle belirtmemiz gerekir ki "probiyotik ve prebiyotik" birbirinden çok farklı kavramlar.
Prebiyotik Nedir ?
Prebiyotikler yani simbiyotikler,probiyotik floramıza doğrudan veya dolaylı yoldan katkı sağlayan her türlü besin elementine verilen addır.Zeytin,peynir,yoğurt,turşu,sirke gibi fermente yiyecekler,besin lifleri birer simbiyotiktir yani prebiyotiktir.Probiyotik bakterilere besin kaynağı olurlar veya yaşam ortamlarını iyileştirerek üremelerini ve kolonizasyon kabiliyetlerini artırırlar.
Bir Bakterinin Probiyotik Olarak Nitelendirilebilmesi İçin...
-
1.İnsan orijinli olmalı
-
2.Patojen (hastalık yapıcı ) olmamalı
-
3.Mide asidine ve safra tuzlarına karşı direnç gösterebilmeli
-
4.Bağırsak epiteline tutunabilmeli
-
5.Sindirim sisteminde kısa süreli dahi olsa yaşamını devam ettirebilmeli
-
6.Antimikrobiyal bileşenler üretme kabiliyeti olmalı
-
7.Bağışıklık sistemini desteklemeli
-
8.Metabolik sürece katkı sağlamalı (vitamin sentezi,laktaz faaliyeti)
Probiyotik ürün kullanırken hangi özellikleri aramalıyız?
-
1.Kullandığımız ürünün üzerinde suşlara ait yeterli bilgi verimiş mi ? ( Suşlar hakkında detaylı bilgi için https://www.anti.com.tr/blog/takviye-edici-gidalar-hakkinda/sus-nedir adlı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz )
-
2."Kullanılan suşlara ait yeterli klinik kanıt var mı?" sorusunun cevabını mutlaka bilimsel referanslarda bulabiliyor olmalıyız
-
3."Bu probiyotik benim kullanım amacıma uygun mu ? " sorusunun cevabını klinik kanıtlarda bulabiliyor olmalıyız.Unutmayalım ki bir hekim tarafından reçete edilmiş olsa bile bu sorunun cevabı klinik olarak ispatlanabilir nitelikte olmalıdır.
-
4."Kullanılan üründeki probiyotik bakteriler mide asidine ve safra tuzlarına karşı dirençli midir veya özel bir kapsül formuyla bağırsağa ulaşabilmekte midir" sorusuna cevabın mutlaka "evet" olması gerekir.
-
5.Birkaç ay kullanıma rağmen şikayetlerinizde azalma olmuyor ise kullanılan ürün sorgulanmalıdır.
-
6.Ürün üzerindeki TEG Onay numarası,Bakanlık ekranından sorgulanabilmelidir. ( https://ggbs.tarim.gov.tr/ )
Hangi sağlık probleminde hangi suşlar kullanılmalı? Alerjilerde kullanılan probiyotikler nelerdir ? Kabızlık problemi için hangi suşlar etkilidir ? gibi konuların yer aldığı makalemiz için tıklayın.